Hasır Sepet

Pazartesi, Ocak 30, 2006

SELANİK GEVREĞİ



Yine hastayım inanabiliyor musunuz?! 2006 bana hiç ama hiç uğurlu gelmedi. Daha ilk günlerinde yüz felci, arkasından da dün akşam sırtımı incittim, ama öyle böyle değil, beni gece 3 e kadar ağlattı. Yaptığım da sadece yatak örtüsünü yerden kaldırıp, tek elimle havada tutarken yastığı düzeltmek. Bir anda elektrik çarpmış gibi oldum. Allah vere de disk kayması filan olmamış olsun, sadece ters hareketten kaynaklanan bir incinme olsun, yoksa yeni bir tedavi süreci başlıyor demektir ki, bu da benim en ziyade moralimi bozan şey.
Geçen gün nette başka bir şeyler için aranırken bu tarif karşıma çıktı. Kaynağını unuttuğum için veremiyorum ne yazık ki. Ben gevrek-galeta türü şeyleri pek sevmem aslen. Ama bu şekerli gevrek Pazar kahvaltıları için ideal. Yapılışı da gerçekten kolay. Bu ölçülerle yaptığınızda, resimdeki tabaktaki kadar, yaklaşık 10 tane kalınca gevreğiniz oluyor. Orjinal ölçüler bunun iki katıydı. Benim kare fırın tepsime bu hamur az geldiğinden, küçük kare kalıbım da olmadığından, büyük tepsiye pişirme kağıdı serip yağladım, üzerine hamuru elimden geldiğinde kare biçiminde yaydım. Bu yüzden kenarları ince kaldı ve biraz fazla gevrildi.:) Sizin küçük kare kalıbınız varsa bu problemi yaşamazsınız.
Bir kahvaltıda yapıldı, yendi, bitti.
O fotoğraftaki el de benim, ışık bulabilmek için daha ne numaralara katlanacağız bakalım! :)


SELANİK GEVREĞİ

Malzemeler:

2 yumurta
2 su bardağı un
3/4 su bardağı şeker
1/2 su bardağı ayçiçek yağı
1/2 su bardağı kıyılmış ceviz
1 çay kaşığı anason
1/2 yemek kaşığı elma sirkesi
1/2 paket kabartma tozu

Fırın 170 derece


Yapılış:

1. Yumurta, şeker, ayçiçek yağı, ceviz ve anasonu iyice çırpın.
2. Un, sirke ve kabartma tozunu ekleyin, karıştırın.
3. Önceden ısıtılmış fırında üzeri kızara kadar pişirin.
4. Tepsiyi fırından alın, bütün haldeki hamuru dilimlere bölüp, bu dilimleri birbirinden ayırın ki kuruyabilsinler.
5. 15 dakika daha fırında tutun.

Perşembe, Ocak 26, 2006

KAR



Muhtemelen artık kar görmekten bıkmışsınızdır ama bu görüntüyü öyle beğendim ki paylaşmak istedim. Evimin mutfak camından gözüken muhtarlık binası ve arka bahçesindeki ağaç bu. Tablo gibi, ışık ağacın tam üzerine vurmuş.
Kardan dolayı okul açılışı bir hafta daha ertelendi, o hafta da Haziran aynın sonuna eklendi. Aslında ben çok da verimli olacağını sanmıyorum bu eklemenin, Haziran ayına geldiğimizde zaten çocuklar kendini kaybetmiş oluyor çünkü. Ama ulu Milli Eğitim Bakanımız her ne işlerse güzel işler, biliyorsunuz!!
Mutlu ve karlı günler dilerim! :)

Cuma, Ocak 20, 2006

İKİ YEMEK & UNUTKANLIK

Çalışan çoğunluk gibi biz de sabah kalkıp kahvaltı hazırlamıyoruz, dışarıdan alınan uyduruk bir şeyler yiyoruz. O şeyler de pastahanelerin kullandığı, en kalitesizinden katı yağla hazırlandığı için, yedikten iki saat sonra mide ağrısına sebep oluyor.
İşte bu yüzden Uğur kahvaltıda yesin diye dün akşam tatlı-tuzlu birkaç muffin yapayım dedim. İçinde ne olduğunu veya en azından iğrenç pastahane yağı bulunmadığını bildiğimizden daha güvenli+daha lezzetli oluyor.
İşte gördüğünüz iki resim bunlara ait. Yalnız yapılışı esnasında yapılmaması gereken ne varsa yaptım, mutlaka olması gerekenleri de unuttum. Bunca dalgınlığa rağmen sonuçlar yine de çok iyiydi bence.
İlki Karışık Meyve Sulu Kek. Benim uydurmam. :) Geçen gün kekinin içine ne bulduysa dolduran Yasemin arkadaşımdan ilham aldım. Ama evde içine dolduracak birşey yoktu. Karışık meyve suyu vardı, ondan koydum, bir de kurutulmuş meyve şekerlemesi. Sonuç; süper süper süper!!! Özene bezene yaptığım tariflerden doğru dürüst bir netice alamıyorum, böyle yaptıklarım muhteşem oluyor. Bunu kesin deneyin derim ben.
Yalnız, en azından ilk 20 dakika fırının kapağının açılmaması gerekir kuralını unuttum, fırının kapağını açmakla kalmayıp, tuzlu hamuru kalıplara boşaltırken de açık tuttum, garipler tam kabaracakken hevesleri kursaklarında kaldı o yüzden. İkincisi; kalıpları yağlamayı unuttum! Böylelikle çekiştire sündüre zar zor ayırdım piştikten sonra kekleri yerinden. Sizinki hiç ayrılmayabilir, dikkat!
Yeşil Zeytinli Kek için Aslı'dan ilham almıştım ama, dilimli siyah zeytin olmadığını gördüm, içine peynir koymayı unuttum veeee yine kalıplarını yağlamayı unuttum. Nasıl?! :)


KARIŞIK MEYVE SULU KEK



Malzemeler:

1 yumurta
100 gr şeker
1/2 çay bardağı ayçiçek yağı
1/2 su bardağı karışık meyve suyu (Ben Dimes'inkini kullandım)
2 dolu çorba kaşığı meyve şekerlemesi
1 paket karbonat
1 paket vanilya
Aldığı kadar un

Fırın 170 derece

Yapılış:

1. Şeker ve yumurtayı krema kıvamını alana dek çırpın.
2. Vanilya, meyve suyu ve yağı da çırpmayı kesmeden ekleyin.
3. Bu arada meyve şekerlemelerini sıcak suya koyup bekletin. Yumuşadıktan sonra çıkarıp iyice una bulayın.
4. Kek hamuruna karbonat ve elenmiş unu da ekleyip karıştırın. Hamuru sert yapmayın, biraz gevşekçe olsun ki kekler daha yumuşak olsun.
5. En son meyve şekerlemelerini de ekleyip, bir kaşıkla şöylece bir karıştırın. Önceden ısıtılmış fırında, ister tek bir büyük kalıpta, ister muffin kalıplarında pişirin.



YEŞİL ZEYTİNLİ KEK



Malzemeler:

1 yumurta
1 su bardağı yoğurt
1/2 su bardağı ayçiçek yağı
3 dolu çorba kaşığı dilimlenmiş yeşil zeytin
1/2 demet ince kıyılmış maydanoz
1 tatlı kaşığı kırmızı biber
Tuz
1 paket karbonat
Aldığı kadar un

Fırın 170 derece

Yapılış:

1. Yumurta, yoğurt ve yağı birlikte, tamamen pürüzsüz olana kadar çırpın.
2. Zeytin, maydanoz ve kırmızı biberi ekleyip yine karıştırın.
3. En son un ve karbonatı ekleyin. Hamurun kıvamı pek de cıvık olmasın, zeytinler sulanıp hamuru iyice yumuşatabilir sonradan çünkü.
4. Önceden ısıtılmış fırında pişirin. Üzerine benim gibi çörekotu veya susam serpebilirsiniz.

Çarşamba, Ocak 18, 2006

KELEPİRLER!

Sadece kitapların bir kısmını ekleyerek, yeni blogu oluşturdum. Açıklamalar orada. Görüşmek dileğiyle!

http://kelepirler.blogspot.com/

Pazartesi, Ocak 16, 2006

FİKİR SORALIM

Diyorum ki,
Evde artık koyacak yer kalmadığından, minik bir evim olduğundan ve yenilerine yer açılması gerektiğinden, eski kitaplarım ve vcd lerimi buradan satayım. Eski dediğime bakmayın, ben kitap ve vcd lerimi temiz tutarım.
Hatta yeni bir blog açsak da herkes kendininkileri sergilese, hem ucuz fiyatla alsak hem de bir sinerji oluştursak! :)
Ne dersiniz, fikriniz nedir?

Cuma, Ocak 13, 2006

UYKULAR...BAYRAMLAR... ve diğerleri...



Edirne'ye gittik arefe günü, dün de geldik, Uğur'un ailesinden bir iki kişiyi gezdik.
Eskiden beridir erken kalkmayı sevmiyorum ama artık alıştığımdan, tam bir çemiş gibi, bayram seyran dinlemeden, en geç 8 de uyanıyorum. Sağıma dönüyorum, gözümü sıkıyorum, kendi kendime uykuya dalıyormuş numarası yapıyorum ve yutmuyorum, en sonunda sinir olarak vazgeçip kalkıyorum. Uğurcumun ise hiç böyle bir problemi yok, haftanın 6 günü 7 de kalkıyor olmasına rağmen, sanki bir tuhaf bir şey oluyor, tatil günlerinde bir anda 12 ye kadar uyuyabiliyor, nasıl oluyor anlamıyorum. Ben de çok istiyorum uyumaktan şişmiş bir halde 11 lerde inildeyerek kalkmayı. Benim yeteneğim daha ziyade erken yatmak yönünde.
Okula ilk başladığımda derslerimiz 8,30 da başlıyordu ve ben hazırlanabilmek için 6(!) da kalkıyordum, o zamanlar biraz fazla süslüydüm, bir de tabii yatakta yapılacak, kitap eşliğinde sabah kahvesi-sigarası için vakit lazımdı. Kendimce hesap etmiştim, 8 saat uyku için (minimum) benim 22.00 da yatmış olmam gerekiyordu. 8 saat de bana yetmediğinden bu yatış saatini 20.00, hadi en geç 21.00 olarak belirliyordum. O yüzden Uğur'la ilk çıkmaya başladığımızda çektiğim eziyetleri bir ben bilirim. Adam sinemaya gidelim diyor, kardeşim sen işten çıkıyorsun eve gelip yemek yiyip beni arıyorsun, zaten 20.00 olmuş oluyor, 21.30 da sinemaya gidiyoruz, 23.30 civarı çıkıyoruz benim uykumdan direkt olarak 3 saat çalıyorsun, ben ertesi gün akşam 18.00 da yatağa gitmek zorunda kalıyorum ki açığı kapatayım. Çok olmuştur o beni aradığında, horul horul uyuduğum uykumdan zıplayarak uyanıp, kaşımı gözümü toparlayıp dışarı çıkabilmek için, deli danalar gibi evin içinde koşturduğum. Off off ne zorlu günlerdi.
Ki hala bana kalsa bu düzeni sürdürmek taraftarıyım ama mümkün olamıyor, artık Uğur işten daha da geç geliyor.
Bayramda da uyuyabildim mi peki?!.. Elbette hayır, yine evde ilk kalkanlardan biri bendim, annemle babam haricinde, onların da biyonik olduğunu sanıyorum, ne zaman uyansam zaten uyanmış ve iş yapıyor oluyorlar, ben yatarken de uyanık ve iş yapıyor oluyorlar, bir muamma.
Asabi bir insanım yapı olarak, hayatta bir ton şey beni kızdırır, parlarım, bağırır çağırırım, gereksiz olaylara gereksiz tepkiler veririm ama hiç bir şey bu uykusuzluğun beni sinir ettiği kadar sinir edememiştir, 45 dakika boyunca 120 ile 20 yi çarpmaya uğraşan ve beceremeyen bir Lise 2 öğrencisi de buna dahil.
Derim ki şu aşamada sizlere, bayramı fırsat bilin çatlayana kadar uyuyun, bir daha bu günler geri gelmez. :(

Perşembe, Ocak 05, 2006

PORTAKALLI ÇİKOLATALI PASTA




Bu da sonuncu, kendimize yaptığım çikolatalı pasta. Orjinal tarifte portakal suyu kullanılmıyordu, ama ben hem kekin kuru olacağını düşündüğümden hem de portakalla bitter çikolatayı birbirine çok yakıştırdığımdan, keki bolca portakal suyuyla ıslattım. Bu pastanın kalorisi ise 4000.
Bizdeki esmer şekerler, ki ben Mert'inkini kullandım, fazlasıyla iri granüllü. Bu yüzden önce biraz kahve makinası veya herhangi başka bir öğütücüde çekerseniz, karışması daha kolay olur derim ben.
Margarin olarak Ülker'in Kalbim'ini, oda ısısında, krema sertleştirici paketinin de yarısını kullandım. Daha ıslak veya daha kuru seviyor oluşunuza bakarak, portakal suyunu da azaltıp çoğaltabilirsiniz.
Afiyet şeker olsun efendim! :)

PORTAKALLI ÇİKOLATALI PASTA

Malzemeler:

125 gr margarin
185 gr esmer şeker
1 çorba kaşığı hazır espresso tozu
2 yumurta
1 çay kaşığı vanilya
40 gr sade kekun
125 gr un
60 gr kakao
185 gr süt
90 gr damla çikolata
1 çay kaşığı karbonat

ÜSTÜ İÇİN:
100 ml krema
80 gr bitter çikolata
3 portakalın suyu
Krema serteştirici

Fırın 180 derece

Yapılış:

1. Fırını önceden 180 dereceye ısıtın. 23 cm lik bir kalıbı yağlayıp unlayın ve dibine pişirme kağıdı serin. Vakti gelene kadar buzdolabına.
2. Margarin ve şekeri rengi iyice açılıp krema kıvamını alana kadar çırpın.
3. Yumurtaları teker teker ve iyice yedirerek ekleyin. Vanilyayı da karıştırın.
4. Unlar, karbonat ve kakaoyu birlikte eleyin. Sütle dönüşümlü olarak ve metal bir kaşık kullanarak, yumurtalı karışıma ekleyin. Damla çikolatayı da ekleyip şöyle bir alt üst edin.
5. 50-60 dakika pişirin, 5 dakika kalıpta beklettikten sonra çıkarın ve tamamen soğumasını bekleyin.
6. Bu arada çikolata ve kremayı benmari usulü eritin, içine krema sertleştiriciyi de ekleyip çırpın.
7. Soğumuş olan kekin üzerine kürdan veya bıçakla, sık sık delikler açın ve portakal suyunu, kek iyice çekene kadar dökün. Üzerine erittiğiniz çikolatayı dökün ve üzerini nasıl isterseniz öyle süsleyin.

Pazartesi, Ocak 02, 2006

ÇİKOLATALI YOĞURTLU PASTA



Bu da ikinci yılbaşı pastası. İkisinin de tadına bakmadım , o yüzden nasıl olduklarını bilemiyorum. GÖrüntüyü sunabiliyorum sadece.
Ben bu pasta süslemesini çok sevdim, sade ve zarif. Bundan sonrakilerde sıklıkla kullanabilirim sanırım. Minenin süslemesi de biraz bunu andırıyor.
Beyaz çikolata olarak ben Milka kullandım ama sanırım eritmeye uygun değil, bir tuhaf oldular, topak topak. Bir önceki pastanın beyaz noktalarında da dağılıp gitmişlerdi. Başka bir marka kullanmak bu anlamda daha akıllıca.

ÇİKOLATALI YOĞURTLU PASTA

Malzemeler:

125 gr margarin
125 gr sade kekun
40 gr un
30 gr kakao
310 gr pudra şekeri
2 yumurta
125 gr yoğurt
125 ml su
250 ml süt kreması
1 çay kaşığı karbonat

ÜSTÜ İÇİN:
175 gr beyaz çikolata
60 ml krema
60 gr bitter çikolata
Bir kaşık pudra şekeri

Fırın 180 derece

Yapılış:

1. Fırını ısıtın, 23 cm lik kelepçeli bir kalıbı yağlayıp unlayın ve içine pişirme kağıdı serin.
2. Margarin ve şekeri krema kıvamına gelene kadar çok iyi çırpın.
3. Yumurtaları teker teker, her birini çok iyi çırparak karıştırın.
4. Unlar, karbonat ve kakaoyu birlikte eleyin. Yoğurt ile suyu birlikte çırpın.
5. Metal bir kaşık kullarak, yumurtalı karışıma, yoğurt ve unlu karışımı dönüşümlü olarak yedirin.
6. 45 dakika kadar pişirin. 10 dakika kalıpta soğutup sonra kalıptan çıkarıp tamamen soğumasını bekleyin.
7. Üzeri için, beyaz çikolata ve kremayı benmari usulü birlikte eritin. Siyah çikolatayı da ayrı bir kapta benmari usulü eritin. Pişirme kağıdından minik bir külah yapıp siyah çikolatayı içine doldurun.
8. Kremayı pudra şekeriyle birlikte çırpın, keki enlemesine ortadan ikiye kesip arasına kremayı sürün. Üzerine hazırladığınız karışımı dökün.
9. Külahtaki siyah çikolatayla üst kaplamanın üzerine iç içe halkalar çizin.
10. Bir kürdan yardımıyla, bir merkezden kenara, bir kenardan merkeze çizgiler çekin.