Hasır Sepet

Perşembe, Aralık 01, 2005

CİCADA-CAMELLİA





Aslıyla birlikte pür heves aldığımız kitaplarımız en sonunda geldi. Daha doğrusu önceki hafta geldi. Bir süre hayranlıkla seyrettim, sonra çeviriye oturdum, en sonunda çeviri işini ablama havale edip ben kumaş almaya çıktım. Gelin görün ki çalışmalarım bu noktada çıkmaza girdi. İki kumaşı birbirine daha önce hiç dikmemiş olan ben için, olay tam anlamıyla bir mühendislik sorunu haline geldi. "Onu ordan diksem, bunu burdan kıvırsam" diye saçı başı dağıttım son on gündür. Neticede de ortaya bu cicada ve camellia çıktı. Ağustosböceğini ben aslen kalem kutusu olarak kullanacağım. Kamelyanın dikim amacı da bu, altına minik bir kese vardı, ben onu dikmedim, ortasına da boncuk işleyecektim ama artık sabrım kalmadı, ek yerini iplikle kapatıp size göstereyim dedim.



Makinem babaannemin babama hediyesi, alınış tarihi belirsiz. Geçen bayram Edirne'ye gittiğimizde uzun uzun inleyerek izin alıp buraya getirdim. Ama insanı patlacak kadar zorlayan bir şey. Görüntü süper, çok da seviyorum ama yaşattığı azap çekilir gibi değil. Hoş başka makineler nasıldır onu da bilemiyorum, kullanma gibi şansım olmadı daha önce. Annem çok iyi dikiş diker, bizi küçükken hep o giydirirdi, hiç kimsede olmayan, çok ilginç elbise modellerimiz vardı. Şimdi anneme ziyadesiyle ihtiyaç duymaktayım, o olsa resimlere bile bakarak nasıl yapılacağını anlardı. Ben "elyafı kumaşa dik" kısmını sökene kadar bir hafta geçti. :)
Yılacak mıyım peki? Hayır, hayır külliyen hayır. :)
Çok yakında, bekleyiniz efendim, kendi diktiğim yeni çantamın içine yine kendi diktiğim yeni ağustosböceği kalem kutumu-gözlük kılıfımı da koyup tura çıkacağım.