Hasır Sepet

Çarşamba, Kasım 30, 2005

AYVA-KUŞÜZÜMÜ-LİMON



Bu tarifin kaynağı burası. :)
Evinizde içi hem hafif kahverengimsi hem de lif lif çıktığı için bir köşede bekleyen ayvalarınız varsa, onları birşeylerin içine katarak yenir hale getirmenin tam zamanı.
Bunun için önce bilgisayar başına oturursunuz, tarif ararsınız, yabancı sitelerdeki tariflerin içinde envai çeşit alengirli malzeme olduğundan, normal bir insanın evinde de bu alengirli malzemeler her an bulunmadığından, bir türlü bir tarife karar kılamazsınız. Bu durumda içinizden gelen "Gökçen, kızım, UYDUR!" emrine boyun eğmek durumunda kalırsınız.
İlk yapılacak iş, gözünüzü tavana dikip koltukta kaykılarak, ayvayla ne yakışacağını düşünmektir. Muhtemelen bulamayacaksınız, ben gibi :) O zaman hızlı adımlarla mutfağa gidip fırını yakmanızı öneririm. Gerisi zaten kolay. :)
Tam ağzınız kulaklarınızda, onu buna katıp iyice çırparken erken gelen Uğurcuğunuz(Ahmetciğiniz, Mehmetciğiniz, Cancığınız) sizi basıp, aslen bunları o yesin diye yapmadığınızı, sadece yemek pişirme zevkinizi tatmin etmeye çalıştığınızı söyleyebilir, aldırmayın. Neticede kekleri hep onlar yer. Ayrıca, içinde ne olduğu belli olmayan, yağlı ötesi, süngerimsi pastane poğaçalarındansa bunları yesinler fikrine sahibim ben. Fikir benim olduğundan mı bilmem, çok da beğeniyorum. :)
Ablama gönderdim az önce resmini, "tarifini yaz" dedi, aslen başka tarif eklemeyi düşünüyordum ama bu çılgıncasına ısrar karşısında elim kolum bağlandı.
Yakında arşivler sayfasındaki listeyi yıldızlandırmayı düşünüyorum, en güzel 5 en kötü 1 yıldız olmak üzere. Bu tarif bence tam 5 yıldızı hakediyor. Denemenizi şiddetle öneririm.
Bu ölçülerle 5 tane topkekiniz olacak, kalıp büyüklüğüne bağlı olmak üzere. İkisini akşam çayla yersiniz, kalan üçünü de eşinize kahvaltıda yedirdiniz mi tamamdıırr.

AYVALI KUŞÜZÜMLÜ KEK

Malzemeler:

1 yumurta
100 gr toz şeker
Bir dolu avuç kuş üzümü
1/2 büyük ayva (soyulmuş ve rendelenmiş)
1/2 çay bardağı sıvı yağ (Ben hep ayçiçek yağı kullanıyorum)
2 yemek kaşığı limon suyu
1 paket vanilya
1 paket karbonat
Aldığı kadar un (yaklaşık 150 gr)

Fırın 180 derece

Yapılış:

1. Kuşüzümünü sıcak suya koyun ve bekletin ki şişsin ve yumuşasınlar.
2. Yumurta ve şekeri krema kıvamına gelene kadar iyice çırpın.
3. Çırpmaya devam ederken, incecik akıtarak yağı da ekleyin.
4. Suyunu süzüp una buladığınız kuş üzümlerini, ayva rendesini ve limon suyunu da ekleyip karıştırın.
5. Birlikte elediğiniz, un, karbonat ve vanilyayı da koyun, malzemeyi perişan etmeden çırpıp, yağlanıp unlanmış topkek kalıplarına dökün. Önceden ısıtılmış fırında pişirin.

Pazartesi, Kasım 28, 2005

ÖĞRETMENİM!

Dünyanın her yanında öğretmenler, insan topluluğunun en fedakar ve saygıdeğer kişileridir.
M. K. ATATÜRK




Bugün okulda diğer arkadaşlarımın duyuru panomuza astıkları bir gazete kupürünü okudum, inanamadım, bir daha okudum. Hala da inanamıyorum. Yazının tam metni şurada.
Öğretmen oluşumdan bugüne kadar hiç utanmadım, daima gurur duydum. Ama bugün, bir Milli Eğitim Bakanı beni kendimden utandırdı. Bir devletin Milli Eğitim Bakanını'nın kendi kadrosunda çalışan öğretmenlerini bunca aşağılayabileceğini duysam inanmazdım, gerçek oldu.
Bu nasıl bir laftır, nasıl bir ifadedir bilmiyorum. Benim mesleğimdeki 5. yılım, okula sadece iki gün gitmek gibi bir durumum hiç olmadı, her zaman sabah gidip akşam çıktım. Belki sadece ben böyleyimdir diye okuldaki, 20-25 yıllık kıdemli diğer öğretmen arkadaşlarıma sordum, sadece bir kişi doğum öncesi son üç ayda derslerinin haftanın üç gününe toplandığını söyledi, diğerlerinin böyle bir durumu da olmamış. Herhalde o okula iki gün gidip, kalan günlerini yatarak geçirenler bürokratların eşleri. Benim Uğurcum, özel sektör çalışanı, işten çıkınca evde çalışma gerekliliği 5 yılda 5 kere ancak olmuştur ve 5 yıl içinde her gece ders hazırlamamdan, yazılı kağıdı okumamdan, ertesi gün çözülecek soruları önümdeki kırk çeşit test kitabından ayırmamdan, rehberlik dosyalarını doldurmamdan, problemli öğrenci velileriyle görüşüp durmamdan, okuldaki yaptıkları saygısızlıkları hazmedemeyip evde ağlamamdan, yıllık ve günlük planlar için bilgisayar başında göz patlatmamdan bıktı usandı. Kim o okuldan çıkıp okey masasına koşmak için can atanlar? Öğrenci velileri teşekküre geliyorlar, "Biz evde bir çocukla baş edemiyoruz, siz bir sınıftaki 50 öğrenciyle nasıl baş ediyorsunuz, Allah kolaylık versin" diyorlar. Milli Eğitim Bakanı ise o yazıdaki gibi bir üslupla öğretmenlerine hitap ediyor.
Konu ücretlere zam verilip verilmemesi değil, bütçe uygun değildir, verilememiştir bu ayrı, olaya nokta böyle mi konur? Kendisi konuşulanları yalanlamış, bu linkten görebilirsiniz.
Bu saatten sonra yapılacak şey aslında, öğretmenliğin gerektirdiği hiçbir şeyi yapmamak. Madem ki bir günahımız olmadığı halde böyle ithamlara maruz kalıyoruz. Buna da insanın vicdanı el vermiyor, sonuçta iş haram para yemeye dönüyor.
Sayın Hüseyin Çelik, bir öğretmenin meslek şevki nasıl en iyi kırılabilirse öyle kırdı, kendisini tebrik eder, ayakta alkışlarım.
Unutmayalım ki başöğretmenimiz Atatürk'tü. Unutmayalım ki Hüseyin Çelik'i de bizim meslekdaşlarımız okuttu.

Sizden bir ricam var, öğretmen olmayabilirsiniz ama bir destek için aşağıdaki e-mail adresine bir mail atın.

Hüseyin ÇELİK
celik.huseyin@tbmm.gov.tr
http://www.huseyincelik.net/

Fotoğraf www.fotograf.net ten alınmıştır.

Cumartesi, Kasım 26, 2005

KARNABAHAR GRATEN



Geçenlerde yaptığım bir yemek bu. Karnabahar konusunda gayet tutucuyum, bol yoğurtlu kızartması haricinde hiçbir şeyini yemekten hoşlanmıyorum. Buna rağmen ben bile bir tabak yedim.
Yalnız bu miktarlar iki kişilik bir aile için fazla, dört kişiye daha uygun, aklınızda bulunsun.
Orjinal tarifin kaynağı işte burası.
Afiyetler olsun!

Not: Bir arkadaşım yemeklerden sonra "Ellerine sağlık" diyenlere, "Afiyet olsun, yarasın, her yerine eşit dağılsın" derdi, bu söz hala çok hoşuma gidiyor.


KARNABAHAR GRATEN

Malzemeler:

1 adet karnabahar
500 gram patates
30 gram un
30 gram margarin
1 su bardağı et suyu
1 su bardağı süt
200 gram yağlı eritme peynir
Rendelenmiş bir tutam muskat
100 gram taze kaşar peyniri
Tuz, karabiber

Fırın 200 derece

Yapılış:

1. Karnabaharı yıkayıp ayıklayın, küçük çiçekler halinde ayırın.
2. Patatesleri soyun, enine dilimleyin. Her ikisini de kaynamakta olan suda 5dk. haşlayıp hemen ardından soğuk suya atın ve sonra sularını süzdürün.
3. Unu yağda pembeleştirin. Et suyu ve sütü ılıtıp sürekli çırparak ilave edin ve 5dk. pişirin.
4. Eritme peyniri ilave edip karıştırın.
5. Sosu tuz, karabiber ve muskat ile tatlandırın.
6. Isıya dayanıklı bir kabı yağlayın, Karnabahar, sos, patates, sos sırasıyla malzemeleriniz bitene kadar dizin.
7. Üstüne ince kestiğiniz kaşar peyniri koyun.
8. Önceden ısıtılmış fırında 20-25 dakika pişirin.

Perşembe, Kasım 24, 2005

KUŞ YUVASI KURABİYESİ



Bu tarifin asıl kaynağı şurası. Geçen hafta geleceğini iddia eden ama gelmeyen bir misafirim için tarif ararken buldum. Şekil itibariyle inanılmaz güzeller. Ama benim kurabiyelerimin görüntüsü, orjinaline pek de benzemedi. Malzeme alışverişine çıktığımda, yumurta olarak kullanacağım draje çikolataları almayı unuttum, yuvanın kenarları için de taze hindistancevizi alıp rendelemek gerekiyordu ama markette yoktu, ben de daha fazla aramadan elimdeki incecik rendelenmiş hindistanceviziyle yaptım. Bu yüzden de asıl görüntüyü pek de yakalayabilmiş değilim. Bir de yarım ölçüyle yaptım, 20 civarı kurabiyem oldu. Buraya orjinal ölçüleri yazıyorum.
Hamur açmaktan ve tek tek onları kesmekten çok sıkılıyorum, o yüzden ben hamuru buzdolabına bir silindir yapıp koydum, çıkarınca da bıçakla yuvarlak dilimler kestim.
Bunlar da yardımcı olabilecek ölçüler, margarinlerin üzerinde her 50 gr için bir işaret var zaten, 1 yemek kaşığı şeker 15 gr, un 8 gr, kakao 8 gr. Her biri silme kaşık ölçüleri.

KUŞ YUVASI KURABİYESİ

Malzemeler:

200 gr tuzsuz tereyağ-oda sıcaklığında
130 gr şeker
175 gr un
1/4 çay kaşığı tuz
50 gr kakao
180 gr yarı tatlı çikolata (ben bitter çikolata kullandım)
200 gr krema
1 çay kaşığı hazır granül kahve
1 paket krema sertleştiricisi
200 gr iri rendelenmiş hindistancevizi
Beyaz çikolatalı drajeler

Fırın 180 derece

Yapılış:

1. Tereyağ ve şekeri çok iyi çırpın.
2. Bir kaba un, kakao ve tuzu birlikte eleyin. Daha sonra iki karışımı mikserin düşük hızında 2 dakika kadar karıştırın.
3. Streç filme sarıp 30 dakika buzdolabında bekletin.
4. Hamuru açın ve yuvarlak kalıplarla 24 tane kurabiye kesin.
5. Kestiğiniz kurabiyeleri 20 dakika kadar daha buzdolabında bekletin.
6. Önceden ısıtılmış fırında 14 dakika kadar pişirin.
7. Bu arada krema, çikolata ve kahveyi bir sos kabında benmari usulü eritin.
8. Krema sertleştiriciyi ekleyerek katı kıvama gelene kadar çırpıp, kurabiyeler pişip soğuyana kadar buzdolabında bekletin.
9. Kremayı bir kağıt külaha doldurun, kurabiyelerin çevresi boyunca bir hat oluşturacak biçimde üzerlerine sıkın.
10. En üste de bolca hindistancevizi serpin. HEr bir kurabiyenin ortasındaki oyuğa draje yumurtalarınızdan bir iki tane koyun.

Salı, Kasım 22, 2005

HARRY POTTER ve ÖLÜ GELİN

Cumartesi akşamı en sonunda Harry Potter ve Ateş Kadehi'ne gidebildim. Profilo Alışveriş Merkezi'ndeki AFM'de, Salon 5 te seyrettim. Bu ayrıntıyı veriyorum ki siz o salona gitmeyin, ses düzeni bir felaket. Kulaklarıma pamuk tıkalı oturdum bütün film boyunca ve ses düzeyi ancak o zaman normale indi. Diğer salonlarda böyle bir problem yok, o salonda ne var bilemiyorum, daha önce de aynı salonda bir film izlemiştim, yine aynı şey olmuştu.
Bir film eleştirmeni değilim, o yüzden kendi zevkime göre yazacağım. Bence kitabı kırpa kırpa kuşa çevirmişler. Biliyorum, tamamını alsalar herhalde 5 saatlik bir film olurdu ama gönlüm yine de öyle olmasından yana. İzlerken, kitabın aslı gibi çekseler, sinemalarda kısa hali, DVD de de uzun hali yer alsa, diye düşündüm. Tabii maliyeti de düşünmek lazım.
Kitabın en sihirsel bölümleri ön plana çıkarılmıştı. Sahneler inanılmaz etkileyici, Beauxbatons ve Durmstrang'dan gelen öğrencilerin salona girişleri, Harry'nin ejderhayla altın yumurta için mücadelesi, Ron ve Hermione'yi su altından kurtarışı, İrlanda-Bulgaristan maçı tek kelimeyle muhteşem. Ben bir de Durmstrang gemisinin gölden çıkışına bayıldım.



Kesilmesine en çok bozulduğum bölümse, garibim Dobby'e ait olan galsamotu bulma işinin şerefini Neville'e vermeleri. Keşke o bölüm orjinaline uysaydı, Dobby bu iş için hırsızlık bile yapmıştı çünkü.
Son söz olarak diyebilirim ki, kesinlikle görmelisiniz! Harry Potter serisini sevseniz de sevmeseniz de, okusanız da okumasanız da kesinlikle!




İkinci ağzımın suyunun aktığı film ise Ölü Gelin. Şu an sadece Karaköy İstanbul Modern'de oynuyor. Son yıllarda animasyon tekniğiyle yapılan filmler ne kadar arttı değil mi? Bu türü seven de var sevmeyen de, ben kesinlikle sevenlerin tarafındayım. Şu linkten filmle ilgili daha detaylı bilgi alabilirsiniz. Ben aynı adresten fragmanını da izledim. Gidip gördükten sonra daha ayrıntılı bir şeyler yazılabilir. Yasemin gitmiş en son, bugün söyledi, çok güzel olduğunu düşünüyor.
Siz hangi filmlere gittiniz son zamanlarda ve hangilerini tavsiye edersiniz?

Karaköy İstanbul Modern - 334 73 00 - Seanslar: 16:30 - 20:00

Pazar, Kasım 20, 2005

TAZE TARHANA ÇORBASI



2-3 ay önce Edirne'ye gittiğimizde annemin yemek kitaplarını didikleyip, içinden bu tarifi buldum. Ramazanda iftar için pişirecek çorba olsun diye yoğun bir tarif arayışındaydım o zaman çünkü çorba yapmasını pek bilmiyorum. Çok da aramadığımdan önemli olmamıştı benim için. Yani bu tarif aslen Ramazandan kalma.
Lezzeti tarhana çorbasına benzemiyor aslında, daha yoğun ve hafif ekşili diyebiliriz.

TAZE TARHANA ÇORBASI

Malzemeler:

2 yemek kaşığı un
2 yemek kaşığı sıvıyağ
250 gr yoğurt
1 yemek kaşığı domates salçası
1 yemek kaşığı biber salçası
1 litre et suyu

Yapılış:

1. Yağ ve unu pembeleşene kadar kavurun.
2. Et suyunun yarım bardak kadarıyla salçaları sulandırıp çırparak ekleyin.
3. Kalan et suyunu ekleyin.
4. İyice çırptığınız yoğurdu karıştırarak ekleyin.
5. Bir taşım kaynatın.
6. Üzerine nane, pulbiber ekebilirsiniz.

Cuma, Kasım 18, 2005

VİYANA USULÜ YULAFLI DANA SCHNITZEL



Annemlerin eskiden aldığı iki Sana Mutfağından kitabının biri et yemekleri diğeri de tencere yemekleri ile ilgili. Tencere yemekleriyle ilgili olanı bulamıyorum ama bu evimde. Oradan daha önce de Avcı Soslu Biftek yemeğini denemiştim. Bu ikinci tarif.
Yine yağda kızartma ve yine ben yemedim. Ama 6 parça bifteğin 4 ünü Uğur yedi. Bu da beğenildiğini gösterir herhalde. :)
Tarifin ismi kitapta böyle geçiyordu, aynen orada geçtiği gibi tarifi yazıyorum. Sana mutfağı'nın sitesine de baktım belki bu tarif orada vardır da link veririm diye ama yok.


VİYANA USULÜ YULAFLI DANA SCHNITZEL

Malzemeler:

6x150 gr dana biftek (dövülerek inceltilmiş)
5 çorba kaşığı un
Tuz, taze çekilmiş karabiber
2 yumurtanın akı
75 gr kahvaltılık yulaf ezmesi
Kızartmak için sıvıyağ

Yapılış:

1. Un, tuz ve biberi birlikte geniş bir kaba eleyin.
2. Yumurta aklarını bir kaşık suyla birlikte çırpın.
3. Başka bir geniş kaba da yulaf ezmesini yayın.
4. Etleri sırasıyla una, yumurta akına ve yulaf ezmesine batırın.
5. Yağı iyice kızdırın, biftekleri arkalı önlü 7-8 er dakika kızartın.

Çarşamba, Kasım 16, 2005

MISIR MÜCVERİ



Dün akşamki yemeğimiz buydu. Malzeme az zannetmeyin, fotoğraftaki büyüklüklerde 25 tane mücverim oldu çünkü.
Benim böyle yağda kızarmış birşeylerle aram çok hoş değil, mideme çok dokunuyor, o yüzden ben yemedim ama Uğurcumun açık ara favorisi. Bunu da çok beğendiğini söyledi.

MISIR MÜCVERİ

Malzemeler:

150 gr konserve mısır
75 ml süt
2 yumurta
125 gr un
30 gr sıvı yağ
Yarım demet taze soğan
Acı kırmızı biber
Tuz

Yapılış:

1. Süt, yumurta ve unu iyice çırparak pütürsüz bir hamur yapın.
2. İçine soğanı, mısırı, tuz ve kırmızı biberi ekleyin.
3. İyice kızdırılmış sıvı yağa birer kaşık koyarak arkalı önlü kızartın.

Pazartesi, Kasım 14, 2005

BAHARATLI SICAK ÇİKOLATA



Kutup Ekspresi'nin DVD'si çıktı, bilmiyorum aldınız mı? Ben filmi ilk oynadığı zaman görmüştüm, yılbaşı zamanıydı, benim yılın en sevdiğim zamanı. Film de onu anlatıyor zaten, Noel ruhunu. Keşke biz de kendi adetlerimize, onların kendi adetlerine sahip çıktıkları kadar sahip çıksak!
Çocuklar Kutup Ekspresi'ne oturduklarında içmeleri için sıcak çikolata getiriliyor. Ağız burun boyana boyana içiyorlar.
Bu filmi yeniden görünce ilk aklıma gelen, "sıcak çikolata nasıl yapılır ki?" oldu. Evdeki Crazy For Chocolate kitabına baktığımda bir sürü sıcak çikolata tarifi olduğunu gördüm. Ama hepsinin temeli aynı, bir parça çikolatayı erit, sıcak süte ekle, köpürt, biraz daha birşeyler koy. Bu içecek çok güzel oldu olmasına da bence sıcak çikolata tarifi bu değil. İçinde sanki çikolata değil yoğun kakao olmalıymış gibi geliyor.
Bu kitaptan denediğim ilk tarif bu, internette başka kakaolu tarifler de buldum. Sıra sıra deneyeceğim. Zaten yapımı gerçekten de basit.

BAHARATLI SICAK ÇİKOLATA

Malzemeler:

60 gr çikolata
250 ml süt
Birer minicik tutam muskat, tarçın, zencefil

Yapılış:

1. Çikolatanın içine bir tatlı kaşığı su ekleyin ve benmari usulü eritin.
2. Aynı anda sütü de kaynar hale gelene kadar ısıtın.
3. İkisini aynı kapta birleştirin, baharatları ekleyip, köpürene kadar çırpın.

Cuma, Kasım 11, 2005

ELMA-HAVUÇ KEKİ



Yine fi tarihinde yabancı bir siteden aldığım bir tarif. Evdeki, çok ekşi çıktığı için yiyemediğim elmaları, kurumaya başlamış havuçları görünce yapmanın zamanıdır diye düşündüm.
Orjinalinde ölçüler öyle büyük ki ben ancak 1/3 üne cesaret edebildim. Ki bu ölçüyle de bildiğimiz kek ebatlarında oldu, onların yaptığı ölçüyle kim yiyor bilmem. Bir yerlerde zaten Amerikan porsiyonlarının bizimkilere göre gayet büyük olduğunu duymuştum, belki sebebi budur. Amerikada yaşayan arkadaşlar belki gerçekten böyle olup olmadığı konusunda bizi bigilendirebilir.
Asıl tarifte 375 gr (!!) katı yağ vardı ben 1/3 üne düşürünce 125 gr sıvı yağ koydum ama bence yine de yağlıydı, bir daha yaptığımda 75-100 gr a düşüreceğim. Çok lezzetliydi gerçi ama bunca yağ da iyi bir şey değil. Cevizi fındıkla, kuru üzümü damla çikolatayla değiştirdim, evde yoktular çünkü. Aslında tarifin hemen hiçbir şeyine uymamışım değil mi? :)
Ben size benim yaptığım ölçüleri ve malzemeleri veriyorum, isteyen olursa orjinal halini de yollayabilirim. Ben bu keki gerçekten çok beğendim çünkü.

ELMA HAVUÇ KEKİ

Malzemeler:

1 yumurta
93 gr şeker
125 gr sıvı yağ
1 paket vanilya
75 gr un
1 çay kaşığı karbonat
1 çay kaşığı kabartma tozu
1/2 çay kaşığı tuz
1 çay kaşığı tarçın
1 yeşil elma rendesi
1 havuç rendesi
1 avuç kırılmış fındık
1 avuç damla çikolata

Fırın 180 derece

Yapılış:

1. Yumurta, vanilya ve şekeri krema kıvamına gelene kadar çok iyi çırpın.
2. Çırpmayı kesmeden yağı incecik akıtarak ekleyin.
3. Un, kabartma tozu, karbonat, tuz ve tarçını birlikte eleyin.
4. Yumurtalı karışıma ekleyip karıştırın.
5. En son fındık, elma ve havuç rendesi ile damla çikolatayı da koyup karıştırın.
6. Önceden ısıtılmış fırında 40 dakika kadar pişirin.

Pazartesi, Kasım 07, 2005

DAMLA SAKIZLI - KARANFİLLİ EKMEK



Geçenlerde Tarif Defteri'nden aldığım bir tarif bu. Mis gibi kokan, yumuşak ve lezzetli bir ekmek tarifi arıyorsanız, o tarif işte bu.
İçine damla sakızı ve karanfil girer de güzel kokmaz mı zaten.
Fırında kurumamaları için pişerken yanına bir kap da su koyun ki buharla yumuşacık olsunlar. Ben yarım bardak su yarım bardak süt olarak kullandım.

DAMLA SAKIZLI - KARANFİLLİ EKMEK

Malzemeler:

2 diş damla sakızı
4-5 tane karanfil
1 bardak sıcağa yakın su
1 tatlı kaşığı sıvı yağ
3/4 kahve kaşığı tuz
1 cay kaşığı şeker
1 tatlı kaşığı kuru maya
Aldığı kadar un (yaklaşık 350-400 gram)

Fırın 200 derece

Yapılış:

1. Damla sakızı ve karanfili havanda iyice dövün.
2. Diğer tüm malzemeleri de ekleyip sertçe bir hamur yapın.
3. Üzerini yağlayıp iki misline çıkana kadar sıcak bir yerde mayalandırın.
4. Tekrar yoğurup şekillendirin ve yine bekletin ki kabarsınlar.
5. Önceden ısıtılmış fırında 40-50 dakika pişirin.

Çarşamba, Kasım 02, 2005

İYİ BAYRAMLAR!




Sağlıklıysanız, bir aileniz varsa ve onları görebiliyorsanız, bu dünyada sizden daha mutlu hiç kimse yok!
Nice güzel Ramazan Bayramlarına ailemizle birlikte ve sağlıklı girmek dileğiyle!


Salı, Kasım 01, 2005

LİMONLU KURABİYELER

Profilo Alışveriş Merkezi, hem evime çok yakın olduğu hem de çok uzun zamandır bildiğim için çok rahatlıkla ve çok sık gittiğim bir yer. Diğer alışveriş merkezlerine kıyasla bana çok daha sıcak ve sempatik geliyor. Eskiden aşırı yoğunluk olurdu, özellikle de haftasonları. Şimdi Cevahir açıldı da bu yoğunluk biraz azaldı. İnsan bir yeri kafasında "kendine ait" olarak benimseyip etiketlediğinde, dışarıdakilerden de böyle kıskanıyor işte. :)
Profilonun zemin katında bir kafe var, Cafe Des Arts. Burası da benim gitmekten hoşlandığım yerlerden biri. En hoş yanlarından biri de, kahvenizle birlikte gelen, tabağın yanına konulmuş, iki adet minicik, kıtır kıtır kurabiye. Daha şık kafelerde çoğunlukla vardır bu uygulama belki, bilemiyorum ama ben burasını bildiğim için söylüyorum.
İşte konumuz bu, kurabiyeler :) Son zamanlarda sürekli kurabiye tarifleri deniyorum, istediğim özellikler, minik olsunlar, dekoratif olsunlar, kolay olsunlar ve en önemlisi çok lezzetli olsunlar. Geçen gün bir tanesini daha yazmıştım, sonucunu beğenmediğim için yazmadıklarım da var. Asıl tutturmaya çalıştığım lezzet Cafe Des Arts'daki miniklerin lezzeti. Bu kurabiye işte onlara çok yakın.
Bu bayram yaşımızın küçük olması sebebiyle bize ne gelen ne de giden olacak, seferi halde olanlar bizler olacağız. Ama size gelenlere, hele de tatlı yemekten fenalık geçirmiş olanlara, bir kupa kahve veya çay eşliğinde bu kurabiyeciklerden sunabilirsiniz, hem değişik hem hoş bir ikram olur.
Tepsiye sıkma esnasında, krema sıkma torbam elimde patladı, artık nasıl sıktıysam. :) Kalan hamuru bir kağıt külahın içine doldurarak sıkmaya çalıştım, o yüzden biraz yamru yumru oldular. Bir de böyle kritik pişme süreleri olan kurabiyelerde her seferinde diyorum ki kendi kendime, "Gökçen sakın mutfaktan ayrılma, gözünü fırına dik otur, zaten 10 dakika, sonra unutursun". Hemen akabinde de kalkıyorum, bilgisayarın başına oturuyorum, bir işi halletmeye çalışıyorum evin içinde ve daima hafifçe yakıyorum. Diyeceksiniz ki, al kardeşim bir mutfak saati, kur ötsün, gel sen de geri. Ben de derim ki, doğru haklısınız!:)
Bir denemenizi öneririm, ben çok beğendim çünkü.
Aşağıdaki ölçülerle ben 12 tane minicik kurabiye çıkardım. Orjinal ölçüler bunun 4 katı idi.

LİMONLU KURABİYE

Malzemeler:

50 gr. margarin-tereyağ
15 gr. pudra şekeri
50 gr. un
1 çay kaşığı çok ince rendelenmiş limon kabuğu
Minik bir tutam tuz
30 gr. bitter çikolata

Fırın 200 derece

Yapılış:

1. Oda sıcaklığındaki margarini pudra şekeriyle birlikte krema halini alana kadar çırpın.
2. Diğer malzemeleri de ekleyip yumuşak bir hamur yapın ve streç filmle sarıp bir saat buzdolabında bekletin.
3. Sıkma torbasına doldurun, minicik sivri uçlu tepecikler halinde pişirme kağıdı kaplanmış tepsinize sıkın.
4. Önceden ısıtılmış fırında 5-8 dakika kadar pişirin.
5. Kurabiyeler soğurken çikolatayı benmari usulü eritin. Her bir kurabiyenin tepesini çikolataya batırın.